Genç Dergisi’nin 149. sayısı yukarıdaki ifadeyle çıktı.
Şubat ayında 8 ayrı röportajın, 2 ayrı dosya çalışmasının ve yine birbirinden güzel yazıların olduğu bir GENÇ, sizleri bekliyor.
Peki kapağımızdan “ARTIK ÇEKİLMEZ OLDUNUZ!” dedik ama bunu kime, neden söyledik?
Şöyle izah edelim:
“Sürekli kayıt tuşuna gidiyor parmağımız. Aklımız hep orada çünkü. Yaşamayı bir kenara bıraktınız. Çok sevdiğiniz hazları bile ertelediniz. Bütün derdiniz güya o anı ölümsüzleştirmek. Alacağınız üç beş “like” ya da beğeni için buna değer mi, düşündünüz mü? Bir karenin içine soktuğunuz üç beş görüntü ya da birkaç dakikalık video için hayatı, en kıymetli varlığınızı ıskaladığınızı ne zaman fark edeceksiniz? An ki tek sermayemiz, elinizden uçup gidiyor ve siz onu çoğu zaman dönüp bakmadığınız arşivlere, piksellerden oluşan bir dosya olarak eklemek için dijital bir telaşa harcıyorsunuz. Aslında harcanan sizsiniz, görmüyorsunuz. Dahası bilgisiz, görgüsüz ve değersiz o kadar bayağı, sıradan ve pespaye içerikler için yapıyorsunuz ki bunu, elinde kamera, fotoğraf makinesi ya da akıllı telefon ile kayıt telaşına düşenlere “çekmeyin kardeşim artık, çekmeyin; yaşayın, çekmeyin; hissedin, çekmeyin; tadın, çekmeyin; düşünün, çekmeyin” diye haykırasımız geliyor. Sizden rica ediyoruz, lütfen artık görünme, gözükme ve gösterme telaşına bir son verin. Lütfen elinizdeki o aleti yavaşça yerine bırakın ve sakinleşin, zira artık çekilmez oldunuz.”
Bir diğer dosya çalışmamız da “Modern Zamanlar Sendromu” başlığıyla yayımlanan seriden, HAYALET TİTREŞİM SENDROMU.
Ayşe Yazıcılar hazırlıyor:
“Cep telefonlarının çalmadığı halde çantada ya da cepte çaldığını/titrediğini zannederek kontrol etmeye “Hayalet Titreşim Sendromu” deniliyor. Hepimizin yaşadığı bu durumun literatürde kendine yer bulması aslında bu durumu masum ve normal olmaktan çıkartıyor, dikkat edilmesi, önlem alınması gereken bir durum haline getiriyor.”
Abdülhamit Güler, Fatma Günaydın, Mürşide Haydaroğlu, Savaş Barkçin, Merdan Haniyev, Kudsi Erguner, Ünal Ünalan ve Salim Sarıyıldız röportajları bu ay GENÇ’te.
Yayın Danışmanımız Mehmet Lütfi Arslan, geçtiğimiz ay “Burhan İle Genç” adında yeni bir yazı serisine başlamıştı. Bu ayki yazısı TÖHMET CELBEDECEK HALDEN SAKIN başlığını taşıyor:
“Hepimiz Yusuf’uz. Kardeşlerimiz aklımızda ve kalbimizdedir; hissiyatımız, aklımız, korkumuz, ümidimiz, hafızamız diye uzar gider. Kuyu ise nefsimizdir. Kardeşlerinin seni alıp nefsinin girdabına salmalarına müsaade etmeyeceksin. Bunu işte ancak burhan ile başarabilirsin.”
Editörümüz Süleyman Ragıp YazıcılarEditörden yazısında ALLAH`I UNUTAN KENDİNİ HATIRLAMAZ diyor:
“Sıradanlığın tekdüze yinelendiği, basitliğin alkışlandığı, saçmalığın rağbet gördüğü, ahlaksızlıkların daha çok süslendiği, gösterinin, şovun ve imajın kutsandığı bir uzamdayız artık, her anlamda “uzletin yitirilişi” söz konusu. O kadar çok çekimle karşı karşıyayız ki, sosyal medyada hangi mecrayı kullanırsak kullanalım, ansızın karşımıza yığınla video içerik çıkıyor. Genel tablonun pespayeliğini görmek, içeriklerin ahlaksızlığına şahit olmak, pompalanan tarzın mahremiyeti yok edişini ve nefisleri tahrik edişini bilmek, “yeter yahu, bu anlamsız-arsız-seviyesiz çekimler yüzünden artık çekilmez oldunuz” dedirtiyor insana.
Yeter çünkü manen boğuluyoruz, kalben daralıyoruz, zihnen yoruluyoruz. Yeter çünkü bu gidiş hayra alamet değildir, cazip görünse de, rağbet görse de son kertede insanlığa huzur ve hayır getirmeyecektir, malayani olan her şeyde olduğu gibi, bu saadet zannedilen sefaletlerden de geriye sadece pişmanlıklar kalacaktır.”
Arka kapağımızda S. Bilgehan Eren’in “Etme!..” şiiri var, ekteki görselden görebilirsiniz.
13. yılımızda abone olanlara hediye ettiğimiz, sonradan İslam dinini seçen insanların hidâyet öykülerinden oluşan “Cennet Yolcuları” kitabına ulaşmak için şimdilik sadece abone olmanız gerekiyor 🙂 Hemen abone olmak için tıklayın:http://gencdergisi.com/abone.html
Ödüllü Test’te geçtiğimiz ay vefat eden, çok kıymetli bir insanı yâd ederek,10 SORUDA MAHMUT BALCI‘yı soruyoruz.
21 Şubat’a kadar tüm sorulara doğru cevap veren 1 kişiye, Aşina Kitap’ın 11 kitaptan oluşan kitap setini hediye edeceğiz.
2008 yılında dergi editörleri ve yayın yönetmenlerinin bir araya gelerek oluşturdukları mesleki bir birliktir. TÜRDEB aylık toplantılarını ve ilk dergi fuarı niteliği taşıyan Dergi Günleri etkinliğini Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirmiştir.
Türkiye Dergiler Birliği, Tüm Dergiler Derneği (TÜRDEB) adıyla dernekleşmiş ve dergiciliği temsil etmek ve üyelerinin ortak çıkarlarını korumak, dergilerin gelişimini sağlamak ve kamuoyunda bilinirliğini arttırmak amacı ile birçok faaliyet gerçekleştirmiştir.
Birlik, 2010 yılında üye dergilerin okuyucularıyla sıcak temasını sağlamak amacıyla Türkiye Dergi Günleri konseptiyle dünyada bir ilk olan dergi fuarı düzenlemeye başlamıştır. 2015 yılında yurtdışından katılımcı dergi kabul ederek etkinliğe uluslararası kimlik kazandırmıştır. Etkinlik Uluslararası Dergi Fuarı olarak anılarak dergi günleri etkinliği halini almış benzersiz bir etkinliğe dönüştürülmüştür.
Uluslararası Dergi Günleri etkinliği ile yaklaşık 30 ülkeden 450’nin üzerinde derginin ve binlerce okurun katılımı ile İstanbul’da gerçekleştirmeye devam etmektedir.
2017 yılında Dünya Dergiler Birliği – World Union of Periodicals (WUP) ve Dünya Türkçe Dergiler Birliği (DTDB) oluşumlarını dernek çatışı altında oluşturarak Türkiye’nin yanısıra uluslararası çapta dergiciliği temsil eden bir kurum halini almıştır.
TÜRDEB bünyesinde Gençlik Dergileri Birimi (Türkiye Gençlik Dergileri Birliği – TÜRGEDEB), Edebiyat Dergileri Birimi, Akademik Dergiler Birimi, Okul Dergileri Birimi, Arge Birimi ve Dağıtım Birimi faaliyet göstermektedir.
Türkiye’de ve dünyada dergiciliği insanlığın büyük hakikatine sadık kalarak gerçekleştirme çabasındaki tüm dergicileri bir ve kardeş olarak gören Türkiye Dergiler Birliği, ilk kurulduğu günden beridir; üye dergilerimizin temsilcileri ile ‘Aylık Dergiler Buluşması’ gerçekleştirmektedir. Bu buluşmalarımızda, dergicilerin gündemlerine dair sorunları görüşülmekte, dergiciliğin dünü, bugünü ve yarınına dair fikir üretip, öneri ve talepler doğrultusunda faaliyetler yapılmaktadır.